Yüreğimden Güvercinler Uçurdum

Stok Kodu:
9786058890404
Boyut:
135-195
Sayfa Sayısı:
240
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2010-10
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%20 indirimli
4.17
3.33
9786058890404
122946
Yüreğimden Güvercinler Uçurdum
Yüreğimden Güvercinler Uçurdum
3.333
İstanbullular, İzmirliler, Bursalılar; Güneydoğunun bu küçük kenti oralardan nasıl görünüyor' Ya siz Ankaranın bürokratları, mühendisleri, doktorları Bu kenti nasıl bilirsiniz' Bu kenti ve ilçelerini, hatta köylerini Tıpkı Çağla gibi bilirsiniz öyle değil mi' Ankarada öğretmenlik yaparken iradesi dışında gelişen vahim bir olaydan sonra adalete hesap verip aklanan fakat buna rağmen toplumdaki itibarının zedelendiğini düşünerek bu kente gönüllü tayin isteyen Çağla gibi Hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığını çok kısa zamanda ve gayet kesin çizgilerle anlayacaktır Çağla Öğretmen. Bir yol Dağlardan, tepelerden aşan; ince, uzun, kıvrım kıvrım bir yol Yazın toz toprak kaplı, kışın balçık sıvalı Bağrına döşenmiş mayın tuzaklarıyla sırat köprüsü hâline getirilmiş bu yolu aşabilecek mi Çağla' Kapısı ve pencereleri tahrip edilmiş prefabrik binayı okula dönüştürebilecek mi' Orada eğitim ve öğretim yapabilecek mi' En önemlisi, Türkçe dahi bilmeyen bu çocuklara öğretmen olabilecek mi' Acaba Güneydoğunun bir köyünden Ankara nasıl görünüyor' Gelin bunları Çağladan, onun yüreğinden uçan güvercinlerden dinleyelim KİTABIN SON SÖZÜ: DEMEM ŞU Kİ Zor zanaattır eğitmen olmak. Hele ki yurdumun ücra köşelerinde gönüllü nefer olmak Pek çok imkânlardan yoksun, yaşam koşullarıyla mücadele eden bir kitlenin ortasında, hangi soruna çözüm bulacağınızı şaşırmak Genel bir bakış açısı ile temel sorunlara uzakta durarak fildişi kulelerden atılan nutukların, lafazanlıkların ne kadar boş olduğunu, yaşayarak, görerek, hissederek anlamak Zor iştir öğretmen olmak. Toplumun bütün katmanlarına ve tüm bireylerine el uzatmayı istemek İdealinizdeki eğitmenlik herkese eşit şekilde, kaliteli bir eğitim vermekse hatta böyle bir hayalî hedefe kilitliyseniz; işte o zaman başınız gerçek anlamda dertte demektir. Çünkü oralara gittiğinizde bugüne değin hem devlet hem de gönüllü kişiler ve kuruluşlar tarafından yapılan tüm kampanyaların nicel kaldığını, niteliksel olarak ortada somut hiçbir şey olmadığını anlarsınız. Eğitmeniz gereken sadece öğrenciler değil tüm aile fertleridir. Çaresizliğiniz had safhadadır. Zira asıl mesleğinizin yanında; sosyolog, psikolog, ekonomist, avukat, doktor, hemşire, mimar, mühendis olmak durumundasınız. Oraya gittiğinizde tek başınıza ne kadar aciz kaldığınızı hissedersiniz. Döndüğünüzde ise neler yapabildiğiniz konusunda kendinize bile hesap veremezsiniz. Ancak unutmazsınız, asla unutamazsınız. Belki de bir gün cılız sesinizi uzaklara duyurabilmek için, benim gibi kalemi elinize alır ve yazarsınız Fatma ÇETİN KABADAYI
İstanbullular, İzmirliler, Bursalılar; Güneydoğunun bu küçük kenti oralardan nasıl görünüyor' Ya siz Ankaranın bürokratları, mühendisleri, doktorları Bu kenti nasıl bilirsiniz' Bu kenti ve ilçelerini, hatta köylerini Tıpkı Çağla gibi bilirsiniz öyle değil mi' Ankarada öğretmenlik yaparken iradesi dışında gelişen vahim bir olaydan sonra adalete hesap verip aklanan fakat buna rağmen toplumdaki itibarının zedelendiğini düşünerek bu kente gönüllü tayin isteyen Çağla gibi Hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığını çok kısa zamanda ve gayet kesin çizgilerle anlayacaktır Çağla Öğretmen. Bir yol Dağlardan, tepelerden aşan; ince, uzun, kıvrım kıvrım bir yol Yazın toz toprak kaplı, kışın balçık sıvalı Bağrına döşenmiş mayın tuzaklarıyla sırat köprüsü hâline getirilmiş bu yolu aşabilecek mi Çağla' Kapısı ve pencereleri tahrip edilmiş prefabrik binayı okula dönüştürebilecek mi' Orada eğitim ve öğretim yapabilecek mi' En önemlisi, Türkçe dahi bilmeyen bu çocuklara öğretmen olabilecek mi' Acaba Güneydoğunun bir köyünden Ankara nasıl görünüyor' Gelin bunları Çağladan, onun yüreğinden uçan güvercinlerden dinleyelim KİTABIN SON SÖZÜ: DEMEM ŞU Kİ Zor zanaattır eğitmen olmak. Hele ki yurdumun ücra köşelerinde gönüllü nefer olmak Pek çok imkânlardan yoksun, yaşam koşullarıyla mücadele eden bir kitlenin ortasında, hangi soruna çözüm bulacağınızı şaşırmak Genel bir bakış açısı ile temel sorunlara uzakta durarak fildişi kulelerden atılan nutukların, lafazanlıkların ne kadar boş olduğunu, yaşayarak, görerek, hissederek anlamak Zor iştir öğretmen olmak. Toplumun bütün katmanlarına ve tüm bireylerine el uzatmayı istemek İdealinizdeki eğitmenlik herkese eşit şekilde, kaliteli bir eğitim vermekse hatta böyle bir hayalî hedefe kilitliyseniz; işte o zaman başınız gerçek anlamda dertte demektir. Çünkü oralara gittiğinizde bugüne değin hem devlet hem de gönüllü kişiler ve kuruluşlar tarafından yapılan tüm kampanyaların nicel kaldığını, niteliksel olarak ortada somut hiçbir şey olmadığını anlarsınız. Eğitmeniz gereken sadece öğrenciler değil tüm aile fertleridir. Çaresizliğiniz had safhadadır. Zira asıl mesleğinizin yanında; sosyolog, psikolog, ekonomist, avukat, doktor, hemşire, mimar, mühendis olmak durumundasınız. Oraya gittiğinizde tek başınıza ne kadar aciz kaldığınızı hissedersiniz. Döndüğünüzde ise neler yapabildiğiniz konusunda kendinize bile hesap veremezsiniz. Ancak unutmazsınız, asla unutamazsınız. Belki de bir gün cılız sesinizi uzaklara duyurabilmek için, benim gibi kalemi elinize alır ve yazarsınız Fatma ÇETİN KABADAYI
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat