Yürürlükteki Yalanlar

Stok Kodu:
9769758480984
Boyut:
135-195
Sayfa Sayısı:
142
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2004-12
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
3.Hamur
Dili:
Türkçe
%20 indirimli
3.33
2.67
9769758480984
51016
Yürürlükteki Yalanlar
Yürürlükteki Yalanlar
2.667
Bu kitap, "aşk" öykülerinden oluşuyor... Ama bildiğiniz sıradan aşk öyküleri değil... Asi, isyankâr ve sorgulayıcı aşkın öyküleri... Adnan Gerger, öykülerini "oburca tüketilsin´´ diye yazmayı düşünürken diğer yandan da İtalya´dayken ülkesini düşünüyor: "Başka bir ülkede bir başka kentin duvarlarına bakıp lanetler ediyorum ülkemdeki aptallara, sinsilere, kemiricilere, köşe dönücülere, namussuzlara, üç kağıtçılara, dolandırıcılara, vurgunculara... İçimi tarıyorum: Ülkemdeki insanlara, bu insanlara anlatabilecek; bu insanlara ülkemi anlatacak tek bir söz bile bulamadığımı dehşetle fark ediyorum. Bu kez korkuyorum, daha da çok korkuyorum. Yaşamı anımsamamı sağlayacak tek bir sözcük dahi bulamamaktan korkuyorum. Sözcükler tükeniyor. Başlıyor içimde tartışmalar, seninle yeni eylemler..." ...Ve Adnan Gerger, öykülerinde hiç kimsenin cesaret edemediği kadın ve cinselliğin entelektüel düzeyde nasıl sömürülüp yozlaştırıldığını, aslında "aşk" diye "kadının" bu kişiler tarafından aşağılandığını haykırıyor ve diyor ki: "Yaşamsal kurguların metaforunda tükenen yazar kendisinin cinsel fantezilerini gerçekleştirecek ortamı yaratmak için mi, yoksa toplumsal çelişkileri maskelemek için mi yazıyordu'" Özce, değişik, çarpıcı ve akıcı bir dille yazılan bu öyküler; sevda ve özgürlük öyküleri... Belki de sizin öykünüz...
Bu kitap, "aşk" öykülerinden oluşuyor... Ama bildiğiniz sıradan aşk öyküleri değil... Asi, isyankâr ve sorgulayıcı aşkın öyküleri... Adnan Gerger, öykülerini "oburca tüketilsin´´ diye yazmayı düşünürken diğer yandan da İtalya´dayken ülkesini düşünüyor: "Başka bir ülkede bir başka kentin duvarlarına bakıp lanetler ediyorum ülkemdeki aptallara, sinsilere, kemiricilere, köşe dönücülere, namussuzlara, üç kağıtçılara, dolandırıcılara, vurgunculara... İçimi tarıyorum: Ülkemdeki insanlara, bu insanlara anlatabilecek; bu insanlara ülkemi anlatacak tek bir söz bile bulamadığımı dehşetle fark ediyorum. Bu kez korkuyorum, daha da çok korkuyorum. Yaşamı anımsamamı sağlayacak tek bir sözcük dahi bulamamaktan korkuyorum. Sözcükler tükeniyor. Başlıyor içimde tartışmalar, seninle yeni eylemler..." ...Ve Adnan Gerger, öykülerinde hiç kimsenin cesaret edemediği kadın ve cinselliğin entelektüel düzeyde nasıl sömürülüp yozlaştırıldığını, aslında "aşk" diye "kadının" bu kişiler tarafından aşağılandığını haykırıyor ve diyor ki: "Yaşamsal kurguların metaforunda tükenen yazar kendisinin cinsel fantezilerini gerçekleştirecek ortamı yaratmak için mi, yoksa toplumsal çelişkileri maskelemek için mi yazıyordu'" Özce, değişik, çarpıcı ve akıcı bir dille yazılan bu öyküler; sevda ve özgürlük öyküleri... Belki de sizin öykünüz...
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat