Doğu ve Batı Arasında Tikellikten Topluluğa

Stok Kodu:
9789750136519
Boyut:
140-210
Sayfa Sayısı:
160
Basım Yeri:
İzmir
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2008-1
Çeviren:
Nilgün Tutal
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
%20 indirimli
6.50
5.20
9789750136519
132510
Doğu ve Batı Arasında
Doğu ve Batı Arasında Tikellikten Topluluğa
5.20
Doğu ve Batı Arasında'da ünlü Fransız felsefeci, psikanalist ve feminist Luce Irigaray günümüz tarihsel uğrağında ...e göre öteki anlayışına göre yapılanmış toplumsal bağın sadece burkulmakla kalmayıp alenen düğümlendiğini ilan etmekte ve bu düğümü özerk öteki anlayışına dayanan yeni bir toplumsal bağ oluşturma mücadelesiyle çözmeye çalışmaktadır. Irigaray'ın Batı'da Kant'tan bu yana yerleşmiş özerk ben olarak kendi anlayışının yerine özerk öteki olarak kendi anlayışını önermesi devrimci bir anlam taşır. Bu anlamda Irigaray, yeni bir demokrasi çağrısı yapmaktadır. Göğün uhreviliğinin yeri kuşatıp, dölleyip kutsayamayacağı; yerin, sonluluğun, dünyalılığın bizzat bir farklılık olarak yetkinleşeceği bir dünya çağrısıdır bu. Bu çağrıyı dile getirirken Irigaray hep yapageldiği gibi bu kitabında da Batı kültürünün ataerkil temellerini ortaya çıkarmaktadır. Böylece bir kadın kültürünün doğması için çaba göstermekte; iki farklı cinsten iki farklı özne tarafından deneyimlenen ve yaşantılanan bir farklılık kültürü tasarımı geliştirmeye girişmektedir. Bu değerlendirmeler ışığında cinsiyet farklılığı paradigmasını yeniden temellendirip, bu paradigmaya dayandırdığı farklılıklara saygılı iki özneli bir kültür modeli ile evrensel düzeyde çeşitlilik içinde bir birarada mevcudiyet modeli türetmeye çalışmaktadır. Cinsiyetli özneler olarak erkekleri, kadınları ve aralarındaki ilişkileri kavramlaştırma tarzı açısından Batı dünyası Irigaray'dan daha ilginç bir figüre daha sahip değildir. Irigaray'ın düşüncesine içinde yaşadığımız dünyanın her açıdan vahşileşen yüzünü eleştirmekten ve buna karşı bir çözüm üretmekten yana olan hiç kimse kayıtsız kalmamalıdır.
Doğu ve Batı Arasında'da ünlü Fransız felsefeci, psikanalist ve feminist Luce Irigaray günümüz tarihsel uğrağında ...e göre öteki anlayışına göre yapılanmış toplumsal bağın sadece burkulmakla kalmayıp alenen düğümlendiğini ilan etmekte ve bu düğümü özerk öteki anlayışına dayanan yeni bir toplumsal bağ oluşturma mücadelesiyle çözmeye çalışmaktadır. Irigaray'ın Batı'da Kant'tan bu yana yerleşmiş özerk ben olarak kendi anlayışının yerine özerk öteki olarak kendi anlayışını önermesi devrimci bir anlam taşır. Bu anlamda Irigaray, yeni bir demokrasi çağrısı yapmaktadır. Göğün uhreviliğinin yeri kuşatıp, dölleyip kutsayamayacağı; yerin, sonluluğun, dünyalılığın bizzat bir farklılık olarak yetkinleşeceği bir dünya çağrısıdır bu. Bu çağrıyı dile getirirken Irigaray hep yapageldiği gibi bu kitabında da Batı kültürünün ataerkil temellerini ortaya çıkarmaktadır. Böylece bir kadın kültürünün doğması için çaba göstermekte; iki farklı cinsten iki farklı özne tarafından deneyimlenen ve yaşantılanan bir farklılık kültürü tasarımı geliştirmeye girişmektedir. Bu değerlendirmeler ışığında cinsiyet farklılığı paradigmasını yeniden temellendirip, bu paradigmaya dayandırdığı farklılıklara saygılı iki özneli bir kültür modeli ile evrensel düzeyde çeşitlilik içinde bir birarada mevcudiyet modeli türetmeye çalışmaktadır. Cinsiyetli özneler olarak erkekleri, kadınları ve aralarındaki ilişkileri kavramlaştırma tarzı açısından Batı dünyası Irigaray'dan daha ilginç bir figüre daha sahip değildir. Irigaray'ın düşüncesine içinde yaşadığımız dünyanın her açıdan vahşileşen yüzünü eleştirmekten ve buna karşı bir çözüm üretmekten yana olan hiç kimse kayıtsız kalmamalıdır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat