Hayata Karşı Mukavamet Usulleri

Stok Kodu:
9789944575706
Boyut:
140-210
Sayfa Sayısı:
140
Basım Yeri:
Kahramanmaraş
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2006-9
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
%20 indirimli
4.00
3.20
9789944575706
70947
Hayata Karşı Mukavamet Usulleri
Hayata Karşı Mukavamet Usulleri
3.20
*Sabır ve korkaklık Sabır ile korkaklık asla bir araya gelmez. Korkak olan insanların iç dünyalarında sabır yeşermez. Korkaklığı pratikte sabırdan ayırmak zordur. Bir insanın sabretmesi ile korkmasının kısa vadede neticeleri aynıdır. Sabır, korkak insanların dilinde çok sık tekrarlanan bir kelimedir. Korktuklarını söylemekten imtina edenler, sabretmek gereğinden bahsederler. Oysaki hiçbir zaman gerekli faaliyeti ortaya koyamayacaklardır. Fakat sabır mefhumuna sığınarak erteleyecekler ve bir müddet sonra unutacaklardır. Sabır ile korkaklığı birbirinden ayırt etmek kısa vadede mümkün olmadığı için, ya uzun vadede bunları birbirinden ayırt etmek gerekecek veya kişinin korkak olduğu tespit edilmişse doğrudan o özelliğine atıf yapmak gerekecektir. Zira kişi korkaksa sabretmek gibi bir erdem veya güç sahibi değildir. Sabırlı bir insanı korkak olarak tanımlamak çok daha vahimdir. Korkak insanı sabırlı olarak tanımlamak bazı imkanları kullanmaktan imtina etmeye sebep olursa da sabırlı insanı korkak olarak tanımlamak öldürücü bir yanlıştır. Sabırlı insanın korkak olarak tanımlanması, onun hiçbir zaman gerekli faaliyeti yapmayacağını düşünmeye sevk eder ki, bu durum hazırlıksız yakalanmak gibi telafi edilemeyecek bir hatayı üretir. Sabırlı insan kişilik olarak zaten güçlü olduğu için korkulacak insandır. Özellikle de gerekli olan hamleyi en uygun zamanda yapacağı düşünüldüğünde bu insanların asla düşman edinilmemesi gerekir. Cesaret sabrın ön şartlarından birisidir. *Sabır ve Şahsiyetsizlik Şahsiyetsizlik ya da zayıf kişilikler, dış dünyadan gelen etkilere mukavemet etmezler. Çünkü kendilerine ait bir şahsiyetleri olmadığı gibi hayatları da yoktur. Şahsiyetsiz insanlar hayat karşısında cam gibi şeffaftırlar ve dış dünyadan gelen her etki, mukavemet göstermeyecekleri için kendilerini geçer gider. Doğrusu bunlar mukavemet etmedikleri için fazla etkilenmezler de... Şahsiyetsizliğin savunulması mümkün olmadığı için bu insanlar hadiseler karşısında hareketsiz kalmalarını sabırla açıklama gayretindedirler. Sabrın şahsiyetsiz insanlar elinde düştüğü durum tahammül edilmez bir istismar örneğidir. *Sabır ve mazeret Sabır ve mazeret aslında birbirine fazla karıştırılabilir yaklaşımlar değildir. Mazeret üretilen yerde sabır görülmez. Mazeret mücadeleden kaçınmaktır. Bu durum yeterince açıktır ve sabırdan farklılığı görülebilir. Karıştırıldığı nokta mazeret ile sabrın beraber kullanılmasıdır. Bazen sabretmek için gereken sebebin mazeret ile ortaya konulduğu görülür. İşte böyle durumlarda birbirine karıştırılması mümkün olmaktadır. Gerçekten sabrın bir sebebi olmalıdır. Sebepsiz olarak sabretmek anlamlı değildir ve o durumda sabır olmaktan çıkar. Sabrın sebebini üretilen mazeret ile izah etmek, mazereti sabrın yerine ikame etmek gibidir. Mazeret üretmek, korkaklıkta, zafiyette, sinsilikte ve şahsiyetsizlikte sözkonusu olabilir. Mazeretin sabır sebebi olarak ortaya konması durumunda bunları birbirinden ayırmak güçleşir. Sabrın sebebine dair mantıklı bir açıklama mazereti o sebebin içinde gizleyebilir. Mantık mazeret üretmek için maharetli bir imkandır. Açıklamayı sadece mantık temelinde takip etmek, sathi (yüzeysel) bir yaklaşımdır ve mazereti gizleme konusunda da karşı konulamaz bir kavrayış üretebilir.
*Sabır ve korkaklık Sabır ile korkaklık asla bir araya gelmez. Korkak olan insanların iç dünyalarında sabır yeşermez. Korkaklığı pratikte sabırdan ayırmak zordur. Bir insanın sabretmesi ile korkmasının kısa vadede neticeleri aynıdır. Sabır, korkak insanların dilinde çok sık tekrarlanan bir kelimedir. Korktuklarını söylemekten imtina edenler, sabretmek gereğinden bahsederler. Oysaki hiçbir zaman gerekli faaliyeti ortaya koyamayacaklardır. Fakat sabır mefhumuna sığınarak erteleyecekler ve bir müddet sonra unutacaklardır. Sabır ile korkaklığı birbirinden ayırt etmek kısa vadede mümkün olmadığı için, ya uzun vadede bunları birbirinden ayırt etmek gerekecek veya kişinin korkak olduğu tespit edilmişse doğrudan o özelliğine atıf yapmak gerekecektir. Zira kişi korkaksa sabretmek gibi bir erdem veya güç sahibi değildir. Sabırlı bir insanı korkak olarak tanımlamak çok daha vahimdir. Korkak insanı sabırlı olarak tanımlamak bazı imkanları kullanmaktan imtina etmeye sebep olursa da sabırlı insanı korkak olarak tanımlamak öldürücü bir yanlıştır. Sabırlı insanın korkak olarak tanımlanması, onun hiçbir zaman gerekli faaliyeti yapmayacağını düşünmeye sevk eder ki, bu durum hazırlıksız yakalanmak gibi telafi edilemeyecek bir hatayı üretir. Sabırlı insan kişilik olarak zaten güçlü olduğu için korkulacak insandır. Özellikle de gerekli olan hamleyi en uygun zamanda yapacağı düşünüldüğünde bu insanların asla düşman edinilmemesi gerekir. Cesaret sabrın ön şartlarından birisidir. *Sabır ve Şahsiyetsizlik Şahsiyetsizlik ya da zayıf kişilikler, dış dünyadan gelen etkilere mukavemet etmezler. Çünkü kendilerine ait bir şahsiyetleri olmadığı gibi hayatları da yoktur. Şahsiyetsiz insanlar hayat karşısında cam gibi şeffaftırlar ve dış dünyadan gelen her etki, mukavemet göstermeyecekleri için kendilerini geçer gider. Doğrusu bunlar mukavemet etmedikleri için fazla etkilenmezler de... Şahsiyetsizliğin savunulması mümkün olmadığı için bu insanlar hadiseler karşısında hareketsiz kalmalarını sabırla açıklama gayretindedirler. Sabrın şahsiyetsiz insanlar elinde düştüğü durum tahammül edilmez bir istismar örneğidir. *Sabır ve mazeret Sabır ve mazeret aslında birbirine fazla karıştırılabilir yaklaşımlar değildir. Mazeret üretilen yerde sabır görülmez. Mazeret mücadeleden kaçınmaktır. Bu durum yeterince açıktır ve sabırdan farklılığı görülebilir. Karıştırıldığı nokta mazeret ile sabrın beraber kullanılmasıdır. Bazen sabretmek için gereken sebebin mazeret ile ortaya konulduğu görülür. İşte böyle durumlarda birbirine karıştırılması mümkün olmaktadır. Gerçekten sabrın bir sebebi olmalıdır. Sebepsiz olarak sabretmek anlamlı değildir ve o durumda sabır olmaktan çıkar. Sabrın sebebini üretilen mazeret ile izah etmek, mazereti sabrın yerine ikame etmek gibidir. Mazeret üretmek, korkaklıkta, zafiyette, sinsilikte ve şahsiyetsizlikte sözkonusu olabilir. Mazeretin sabır sebebi olarak ortaya konması durumunda bunları birbirinden ayırmak güçleşir. Sabrın sebebine dair mantıklı bir açıklama mazereti o sebebin içinde gizleyebilir. Mantık mazeret üretmek için maharetli bir imkandır. Açıklamayı sadece mantık temelinde takip etmek, sathi (yüzeysel) bir yaklaşımdır ve mazereti gizleme konusunda da karşı konulamaz bir kavrayış üretebilir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat