Şefika Gaspıralı ve Rusya'da Türk Kadın Hareketi (1893-1920)

Stok Kodu:
9789756448809
Boyut:
170-250
Sayfa Sayısı:
672
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
2
Basım Tarihi:
2004-12
Kapak Türü:
Ciltli
Kağıt Türü:
1.Hamur
Dili:
Türkçe
%20 indirimli
5.56
4.45
9789756448809
50472
Şefika Gaspıralı ve Rusya'da Türk Kadın Hareketi (1893-1920)
Şefika Gaspıralı ve Rusya'da Türk Kadın Hareketi (1893-1920)
4.446
Şefika Gaspıralı, 20. yüzyılın başlarında Rusya´daki Türk Kadını Hareketi´nin öncüsü; ilk kadın dergisi "Alem-i Nisvan"ın (Kadınlar dünyası) editörü; Türk dünyasında kültürel ve siyasal anlamda Türklük bilincinin, çağdaşlaşmanın, kısaca ulusal uyanışın önderliğini yapan ünlü gazeteci, eğitimci, politikacı ve reformcu Gaspıralı İsmail Bey´in kızı ve en önemli yardımcısı; Azerbaycan Türk Cumhuriyeti´nin başbakanlarından Nasip Yusufbeyli´nin eşi; Kırım Türk Cumhuriyeti´nde Kurultay (Parlamento) Başbakanlık Divan üyesi ve iki dönem milletvekili, anaokulları eğitimcisi ve yöneticisi. Bu kitap sadece O´nu anlatmıyor; aynı zamanda tarihin bilinmeyen bir dönemini de aydınlatıyor; Şefika Gaspıralı ile başlıyor, sonra çarlık döneminin baskıcı rejimi altında, yüzyıllardır evine ve çarşafının peçesinin gerisine hapsedilmiş, güneş ışığının yanısıra eğitimin ışığından da mahrum bırakılmış en az 15.000.000 Türk kadınının uyanış mücadelesiyle; okulları, örgütleri, siyasal katılım çabalarıyla gelişiyor ve yine Şefika Gaspıralı´nın aramızdan ayrılışı ile sona eriyor. "Şefika Gaspıralı ve Rusya´da Türk Kadın hareketi" adlı bu çalışma, sizi, Türkiye´den çok uzak, unutulmuş anatopraklarında, bazen çok yabancı, bazen çok tanıdık gelecek kültürçevrelerine götürecek. Kadınların temel hak ve özgürlüklerinin söz konusu olmadığı Çarlık Rusyası´nda, ayrıca Türk azınlığa mensup olduğu için mağdur edilen, ezilen, sürülen, açlıktan çocuklarını kiliselere satmak zorunda kalan Türk kadınlarının dramına da tanık olacağız. Sonra, Cumhuriyet öncesindeki Türkiyeli kadınların maruz kaldıkları erkek egemen aile ve toplum anlayışının tüm sapkınlıklarını, taahhüd-ü zevcat denilen dört kadına kadar evlenmeyi, çarşaf ve peçe gerisine mahkum edilmeyi, yazı öğretme yasağının ardındaki traji-komik gerçeği, miras, boşanma gibi konulardaki eşitsizliği, eğitim ve çalışma hakkında getirilen sınırlama ve yasaklamaları bir film şeridi izler gibiüzüntüyle karışık tepkiyle okuyacaksınız. Bu kitabın sonunda da, bu kadar olumsuz koşullara rağmen pek çok Batı ülkesinden çok önce başlayan ve siyasal bir bağımsızlık mücadelesiyle de özdeşleşen Türk Kadın Hareketi´nin doğuş ve gelişim evrelerini takip edeceksiniz.
Şefika Gaspıralı, 20. yüzyılın başlarında Rusya´daki Türk Kadını Hareketi´nin öncüsü; ilk kadın dergisi "Alem-i Nisvan"ın (Kadınlar dünyası) editörü; Türk dünyasında kültürel ve siyasal anlamda Türklük bilincinin, çağdaşlaşmanın, kısaca ulusal uyanışın önderliğini yapan ünlü gazeteci, eğitimci, politikacı ve reformcu Gaspıralı İsmail Bey´in kızı ve en önemli yardımcısı; Azerbaycan Türk Cumhuriyeti´nin başbakanlarından Nasip Yusufbeyli´nin eşi; Kırım Türk Cumhuriyeti´nde Kurultay (Parlamento) Başbakanlık Divan üyesi ve iki dönem milletvekili, anaokulları eğitimcisi ve yöneticisi. Bu kitap sadece O´nu anlatmıyor; aynı zamanda tarihin bilinmeyen bir dönemini de aydınlatıyor; Şefika Gaspıralı ile başlıyor, sonra çarlık döneminin baskıcı rejimi altında, yüzyıllardır evine ve çarşafının peçesinin gerisine hapsedilmiş, güneş ışığının yanısıra eğitimin ışığından da mahrum bırakılmış en az 15.000.000 Türk kadınının uyanış mücadelesiyle; okulları, örgütleri, siyasal katılım çabalarıyla gelişiyor ve yine Şefika Gaspıralı´nın aramızdan ayrılışı ile sona eriyor. "Şefika Gaspıralı ve Rusya´da Türk Kadın hareketi" adlı bu çalışma, sizi, Türkiye´den çok uzak, unutulmuş anatopraklarında, bazen çok yabancı, bazen çok tanıdık gelecek kültürçevrelerine götürecek. Kadınların temel hak ve özgürlüklerinin söz konusu olmadığı Çarlık Rusyası´nda, ayrıca Türk azınlığa mensup olduğu için mağdur edilen, ezilen, sürülen, açlıktan çocuklarını kiliselere satmak zorunda kalan Türk kadınlarının dramına da tanık olacağız. Sonra, Cumhuriyet öncesindeki Türkiyeli kadınların maruz kaldıkları erkek egemen aile ve toplum anlayışının tüm sapkınlıklarını, taahhüd-ü zevcat denilen dört kadına kadar evlenmeyi, çarşaf ve peçe gerisine mahkum edilmeyi, yazı öğretme yasağının ardındaki traji-komik gerçeği, miras, boşanma gibi konulardaki eşitsizliği, eğitim ve çalışma hakkında getirilen sınırlama ve yasaklamaları bir film şeridi izler gibiüzüntüyle karışık tepkiyle okuyacaksınız. Bu kitabın sonunda da, bu kadar olumsuz koşullara rağmen pek çok Batı ülkesinden çok önce başlayan ve siyasal bir bağımsızlık mücadelesiyle de özdeşleşen Türk Kadın Hareketi´nin doğuş ve gelişim evrelerini takip edeceksiniz.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat