Şeriatçı Terörün ve Batının Kıskacındaki Ülke Türkiye

Stok Kodu:
9789756448243
Boyut:
135-195
Sayfa Sayısı:
288
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2003-12
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%20 indirimli
3.33
2.67
9789756448243
46785
Şeriatçı Terörün ve Batının
Şeriatçı Terörün ve Batının Kıskacındaki Ülke Türkiye
2.667
"...Bugün içinde yaşadığımız dünyada en muhtaç olduğumuz şeye, birliğe davet ediyoruz sizleri. Türk gibi hissetmeye, Türk gibi yaşamaya ve Türk gibi çalışmaya... Birbirimizin hakkını aramaya, birbirimiz için ölmeye, tek bir kalp gibi atmaya. Hayal değil bu, yalnız senin ya da benim için değil. Adını taşıyanlar için, anan, baban, atan için. Yarın için davet ediyoruz sizleri birliğe..." Bu satırları 23 yaşında kaleme alan Necip HABLEMİTOĞLU, o günlerden bugünün Türkiye´ sine de seslendiğini tabii ki bilemezdi. Zira bugünün Türkiye´si, ulusal bağımsızlığına ve Türklüğün bağımsızlık mücadelesinin adı olan Kuva-yı Milliye ruhuna, bu satırların yazıldığı, sokakların kan gölüne döndüğü 70´li yıllardan çok daha fazla ihtiyaç duymaktadır. Çünkü bağımsız ulus devlet ile emperyalizmin mücadelesi artık çok daha sinsice, kalleşçe ve çok daha kahpece yürütülmektedir. Necip HABLEMİTOGLU´nun Türkiye´nin geleceği için taşıdığı anlam işte tam da burada belirmektedir. Cesur, gözüpek ve yurtsever örnek kişiliği ile HABLEMİTOĞLU, ülkede yükselen ulusalcı mücadele zemininin öncüsü olmasından korkulduğu için hedef alınmıştır. Gerçekte hedeflenen HABLEMİTOGLU´nun kimliği kadar, Türkiye Cumhuriyeti´nin de geleceğidir. Necip HABLEMİTOGLU suikastı, Türkiye´nin sahipsizleştirilmesi sürecinde önemli bir adımdır. HABLEMİTOGLU suikastı karşı devrimin ivme kazanmasına katkıda bulunduğu gibi, Cumhuriyeti savunma güdüsünü ortaya koyabilecek bireylere de bir gözdağı ve sindirme operasyonudur. HABLEMİTOGLU, bu kitapta Türkiye´nin bugününe ve yarınına göz diken, içerden destekli, artık son derece belirginleşen/aydınlanan dışardaki odakların faaliyetleri ile Kurtuluş Savaşı öncesinde ülkeyi kuşatan uluslararası anlayışın, değişmeden çağa nasıl uyarlandığını son derece net bir biçimde, suya sabuna fazlası ile dokunarak açıkça anlatmaktadır. HABLEMİTOGLU´nun yazdıklarında Albay Reşat Bey´in yanından, Çiğiltepe´den ışıyan güneşi iliklerinizde hissedeceksiniz. Kemal´in Askerleri ile birlikte kurtuluş için savaşacak, Kemal´in Öğretmenleri ile Cumhuriyetin kuruluşuna harç koyacaksınız. Ülke gündemine yeni yeni gelmeye başlayan bazı sorunlara ilişkin çok daha önceleri araştırılarak sonuca ulaşıldığını görünce, aslında tüm bu yaşananların büyük bir planın parçası olarak hazırlandığını, hemen hepsinin birbirini tamamlayacak şekilde aynı bütünün parçaları ve her birinin asıl hedefe ulaşılması yolunda birer basamak olduğunu anlayacaksınız. Yüreği sadece "vatanını sevmek" gibi kutsal bir duyguyla çarpan ve bu uğurda en ağır rüzgarlara karşı uçan genç bir bilim adamının titiz çalışmalarıyla, Türkiye´nin karşı karşıya olduğu tehlikenin boyutlarını fark ettiğinizde ürpereceksiniz... (Arka Kapak)
"...Bugün içinde yaşadığımız dünyada en muhtaç olduğumuz şeye, birliğe davet ediyoruz sizleri. Türk gibi hissetmeye, Türk gibi yaşamaya ve Türk gibi çalışmaya... Birbirimizin hakkını aramaya, birbirimiz için ölmeye, tek bir kalp gibi atmaya. Hayal değil bu, yalnız senin ya da benim için değil. Adını taşıyanlar için, anan, baban, atan için. Yarın için davet ediyoruz sizleri birliğe..." Bu satırları 23 yaşında kaleme alan Necip HABLEMİTOĞLU, o günlerden bugünün Türkiye´ sine de seslendiğini tabii ki bilemezdi. Zira bugünün Türkiye´si, ulusal bağımsızlığına ve Türklüğün bağımsızlık mücadelesinin adı olan Kuva-yı Milliye ruhuna, bu satırların yazıldığı, sokakların kan gölüne döndüğü 70´li yıllardan çok daha fazla ihtiyaç duymaktadır. Çünkü bağımsız ulus devlet ile emperyalizmin mücadelesi artık çok daha sinsice, kalleşçe ve çok daha kahpece yürütülmektedir. Necip HABLEMİTOGLU´nun Türkiye´nin geleceği için taşıdığı anlam işte tam da burada belirmektedir. Cesur, gözüpek ve yurtsever örnek kişiliği ile HABLEMİTOĞLU, ülkede yükselen ulusalcı mücadele zemininin öncüsü olmasından korkulduğu için hedef alınmıştır. Gerçekte hedeflenen HABLEMİTOGLU´nun kimliği kadar, Türkiye Cumhuriyeti´nin de geleceğidir. Necip HABLEMİTOGLU suikastı, Türkiye´nin sahipsizleştirilmesi sürecinde önemli bir adımdır. HABLEMİTOGLU suikastı karşı devrimin ivme kazanmasına katkıda bulunduğu gibi, Cumhuriyeti savunma güdüsünü ortaya koyabilecek bireylere de bir gözdağı ve sindirme operasyonudur. HABLEMİTOGLU, bu kitapta Türkiye´nin bugününe ve yarınına göz diken, içerden destekli, artık son derece belirginleşen/aydınlanan dışardaki odakların faaliyetleri ile Kurtuluş Savaşı öncesinde ülkeyi kuşatan uluslararası anlayışın, değişmeden çağa nasıl uyarlandığını son derece net bir biçimde, suya sabuna fazlası ile dokunarak açıkça anlatmaktadır. HABLEMİTOGLU´nun yazdıklarında Albay Reşat Bey´in yanından, Çiğiltepe´den ışıyan güneşi iliklerinizde hissedeceksiniz. Kemal´in Askerleri ile birlikte kurtuluş için savaşacak, Kemal´in Öğretmenleri ile Cumhuriyetin kuruluşuna harç koyacaksınız. Ülke gündemine yeni yeni gelmeye başlayan bazı sorunlara ilişkin çok daha önceleri araştırılarak sonuca ulaşıldığını görünce, aslında tüm bu yaşananların büyük bir planın parçası olarak hazırlandığını, hemen hepsinin birbirini tamamlayacak şekilde aynı bütünün parçaları ve her birinin asıl hedefe ulaşılması yolunda birer basamak olduğunu anlayacaksınız. Yüreği sadece "vatanını sevmek" gibi kutsal bir duyguyla çarpan ve bu uğurda en ağır rüzgarlara karşı uçan genç bir bilim adamının titiz çalışmalarıyla, Türkiye´nin karşı karşıya olduğu tehlikenin boyutlarını fark ettiğinizde ürpereceksiniz... (Arka Kapak)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat