Tefsirde Bir Kaynak İncelemesi Eş-şalebî Tefisinden / Mukâtil B.süleymân Rivayetleri

Stok Kodu:
3001619100099
Boyut:
135-210
Sayfa Sayısı:
142
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2005
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
%20 indirimli
4.50
3.60
3001619100099
61985
Tefsirde Bir Kaynak İncelemesi
Tefsirde Bir Kaynak İncelemesi Eş-şalebî Tefisinden / Mukâtil B.süleymân Rivayetleri
3.60
Bu eser, tefsir tarihindeki yargıların tarihî süreç içerisinde ne denli değişebildiğini ortaya koymaktadır. Kur'an'ı baştan sona tefsir eden eserlerden günümüze ulaşan en eskisinin müellifi Mukâtil b. Suleymân (150/767), vefatından sonraki yaklaşık bir buçuk asır boyunca tefsir yazarları tarafından 'sakıncalı' hatta 'yararlanılamaz' kabul edilmiştir. Nitekim ilk üç asrın tefsir kitabiyatını derleyen ne et-Taberî'nin (310/922) ne de İbn Ebî Hâtim'in (327/939) tefsirlerinde onun ismi geçer. Bunun en önde gelen sebebi, onun Müşebbihe'den sayılmasıdır. Bu şartlanmışlığı ilk defa, kayda değer şekilde Mukâtil'den yararlanan el-Mâturîdî (333/944) aşmıştır. Ancak Mukâtil'in meşruiyet kazanma sürecindeki en etkili müfessir es-Sa'lebî'dir (427/1036). İşte bu eser, Mukâtil tefsirinin bir asırdan diğerine hangi güvenirlilikte nakledildiğini özellikle es-Sa'lebî tefsirini dikkate alarak tedkik etmektedir. es-Sa'lebî'den sonra hicri 4., 5. ve 6. asırlarda yaşayan çoğu müfessir Mukâtil'den yararlanmıştır. Mukâtil rivayetlerinin bu zaman zarfında kazandığı meşruiyet, müteakip asırların müfessirleri tarafından da onaylanmıştır. Sözgelimi, el-Kurtubî (671/1272), en-Nesefî (710/1310) hatta tefsirdeki titizliğiyle ün kazanan İbn Kesîr (774/1372), Mukâtil'den haber nakletmekte bir sakınca görmemişlerdir. Bir tefsir kaleme almayan İbn Teymiyye (728/1328) bile bir taraftan onu eleştirirken, diğer taraftan ondan faydalanma ihtiyacı hissetmiştir. Ebû's-Su'ûd'a (951/1544) gelince o, Mukâtil'e duyduğu derin hürmeti Mukâtil'in isminden sonra, önde gelen mutekaddimûn için kullanılan radıyallâhu 'anhu övgü ifadesini zikrederek göstermiştir.
Bu eser, tefsir tarihindeki yargıların tarihî süreç içerisinde ne denli değişebildiğini ortaya koymaktadır. Kur'an'ı baştan sona tefsir eden eserlerden günümüze ulaşan en eskisinin müellifi Mukâtil b. Suleymân (150/767), vefatından sonraki yaklaşık bir buçuk asır boyunca tefsir yazarları tarafından 'sakıncalı' hatta 'yararlanılamaz' kabul edilmiştir. Nitekim ilk üç asrın tefsir kitabiyatını derleyen ne et-Taberî'nin (310/922) ne de İbn Ebî Hâtim'in (327/939) tefsirlerinde onun ismi geçer. Bunun en önde gelen sebebi, onun Müşebbihe'den sayılmasıdır. Bu şartlanmışlığı ilk defa, kayda değer şekilde Mukâtil'den yararlanan el-Mâturîdî (333/944) aşmıştır. Ancak Mukâtil'in meşruiyet kazanma sürecindeki en etkili müfessir es-Sa'lebî'dir (427/1036). İşte bu eser, Mukâtil tefsirinin bir asırdan diğerine hangi güvenirlilikte nakledildiğini özellikle es-Sa'lebî tefsirini dikkate alarak tedkik etmektedir. es-Sa'lebî'den sonra hicri 4., 5. ve 6. asırlarda yaşayan çoğu müfessir Mukâtil'den yararlanmıştır. Mukâtil rivayetlerinin bu zaman zarfında kazandığı meşruiyet, müteakip asırların müfessirleri tarafından da onaylanmıştır. Sözgelimi, el-Kurtubî (671/1272), en-Nesefî (710/1310) hatta tefsirdeki titizliğiyle ün kazanan İbn Kesîr (774/1372), Mukâtil'den haber nakletmekte bir sakınca görmemişlerdir. Bir tefsir kaleme almayan İbn Teymiyye (728/1328) bile bir taraftan onu eleştirirken, diğer taraftan ondan faydalanma ihtiyacı hissetmiştir. Ebû's-Su'ûd'a (951/1544) gelince o, Mukâtil'e duyduğu derin hürmeti Mukâtil'in isminden sonra, önde gelen mutekaddimûn için kullanılan radıyallâhu 'anhu övgü ifadesini zikrederek göstermiştir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat